Bazı sevgiler vardır; sesi çıkmaz ama her yerde hissedilir. Anne sevgisi de böyledir… Gösterilmek için değil, yaşatılmak için vardır.
Anne, bir çocuğun kalbinde filizlenen ilk umuttur. Düşünce kaldıran, susunca anlayan, gözleriyle sarıp sarmalayan o sessiz kahramanlardır. Onlar hayatı öğretmez; hayatın ta kendisi olurlar.
Bir çocuğun ilk gülümsemesinde, annenin kalbinin ritmi vardır. Düşerken uzanan bir el, korkarken sığınılan bir göğüs, hayal kırıklığında “Ben senin yanındayım” diyebilen bir ses… Bunlar, annenin kurduğu görünmez ama en sağlam köprülerdir. Çünkü anne olmak sadece doğurmak değil, bir ömrü sevgiyle büyütmektir.
Vefa ve İyilik: Geçmişten Geleceğe Bir Bağ
Anneler yalnızca evlatlarını değil, iyiliği de büyütür. Çocuk, annesinin gözünden öğrenir merhameti; onun dokunuşunda hisseder vefayı. Bazen bir yemeği paylaşırken, bazen bir oyuncağı kardeşiyle bölüşürken…
Vefa geçmişi unutmamak, iyilikse geleceği inşa etmektir. Bir çorba pişiren, hastayken başımızda sabahlayan ellerin kıymetini bilmek; insan olmanın en sade ama en asil hâlidir. Çünkü biz, annelerimizin dizinin dibinde öğrendiğimiz değerlerle büyüdük. Şimdi bu değerleri başkalarının hayatına taşıma zamanıdır.
Anneler Günü ve Gönüllülük: Bir Anlamın Peşinde
Anneler Günü sadece çiçek ya da hediyelerle anılacak bir gün değildir.
Bir annenin emeğini onurlandırmak, sadece kendi annemizi değil; hayat mücadelesi veren tüm anneleri hatırlamakla mümkündür. Bir yetimin başını okşamak, yorgun bir annenin yüküne omuz olmak, bir annenin gözyaşını silmek… İşte o zaman bu gün, gerçek anlamına kavuşur.
Anneler bize sevgiyi, iyiliği ve vefayı öğretti. Şimdi o sevgiyi büyütme, iyiliği çoğaltma zamanı. Küçük bir tebessüm, sıcak bir dokunuş, samimi bir destek yeter bazen…
Bugün; annelerin kalbinden süzülen umutları yeşertme günü. Her çocuğun gözündeki parıltıya, her annenin yorgun bakışına iyi gelme günü.
Ve belki de en önemlisi: Bu özel günü kutlarken sessizliği unutmamak. İçinde özlem taşıyan yürekleri, evladını yitirmiş anneleri, annesiz büyüyen çocukları incitmeden… Her sevincin bir kırgınlığa değmemesi için biraz daha yavaş, biraz daha yürekten kutlamak…
İşte o zaman, bu gün gerçek anlamına ulaşır.