Doğayla uyumlu bir şehir estetiği, sadece göz için değil, gelecek için de gereklidir.
Rize, yeşilin ve yağmurun binbir tonunu barındıran, her adımda doğasıyla insanı büyüleyen bir şehir. Böylesine zengin bir coğrafyada, her yıl bahar aylarında yalnızca birkaç haftalığına açan lalelere büyük bütçeler harcamak, artık sadece görsel değil, vicdani ve çevresel bir mesele haline geliyor.
Rize Belediyesi, her bahar mevsiminde şehrin belli noktalarını lalelerle süslüyor. Elbette renkli çiçeklerin oluşturduğu manzara göz kamaştırıcı. Ancak bu güzellik ne yazık ki birkaç hafta içinde solup gidiyor. Laleler, doğaları gereği çok kısa ömürlüdür. Sonuç olarak her sene tonlarca lale yeniden satın alınır, dikilir ve birkaç hafta sonra yok olur.
Bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor: Geçici süslemelere mi, yoksa kalıcı değerlere mi yatırım yapmalıyız?
Oysa Rize’nin iklimi, çokyıllık ve mis kokulu birçok bitkiye ev sahipliği yapmaya müsait. Yasemin, melisa, ortanca, sardunya, papatya,karanfil, gül gibi bitkiler hem göz alıcıdır hem de uzun ömürlüdür. Her yıl yeniden alım gerektirmezler. Doğru bakımla her mevsim kendini yenileyerek şehre nefes olur, estetik katar. Ayrıca bu bitkiler arı, kelebek ve diğer tozlayıcı canlılar için de yaşam alanı sunar. Ekosistemi desteklerken, kentin biyolojik çeşitliliğini de artırır.
Üstelik bu bitkiler sadece görsel değil, duygusal bir değer de taşır. Bu çiçekler yalnızca süs değil, kültürel bir mirastır aynı zamanda.
Belediyelerin görevi sadece geçici süslemeler yapmak değil, şehri geleceğe taşıyacak kalıcı değerler üretmektir. Halkın vergisiyle yapılan harcamalarda uzun vadeli faydayı gözetmek gerekir. Rize gibi bereketli topraklara sahip bir şehirde, sürdürülebilir peyzaj uygulamalarına yönelmek hem ekonomik, hem ekolojik, hem de estetik açıdan çok daha anlamlı olacaktır.