Görünür olma arzusu, insanın başkalarıyla kurduğu ilişkilerde kendini sıkça gösteren bir ihtiyaçtır. Ancak bu ihtiyaç her zaman yüzeyde göründüğü kadar basit değildir. Görülmek, sadece fiziksel anlamda fark edilmek değil; duyguların, düşüncelerin ve kimliğin tanınmasıdır. Bu tanınma ihtiyacı özellikle çocuklukta yeterince karşılanmadığında, yetişkinlikte farklı biçimlerde kendini gösterebilir.
Koşullu sevgiyle büyüyen, yeterince aynalanmayan ya da duygusal olarak ihmal edilen bireylerde, görünür olmak zamanla bir değer ölçütüne dönüşebilir. Kişi ancak başkaları onu fark ettiğinde değerli ve var olduğunu hissedebilir. Bu da dışarıdan gelen onaya aşırı bağımlılık geliştirmesine neden olur.
Günümüzün dijital dünyasında görünürlük artık sadece sosyal çevreyle sınırlı kalmaz; geniş kitleler tarafından fark edilme ve beğenilme arzusuna evrilir. Başlangıçta beğenilmek, görülmek, onaylanmak kısa süreli bir rahatlama sağlayabilir fakat bu tür görünürlük sürdürülebilir değildir. Olası bir dışsal onay yokluğunda gelen değersizlik duygusu, kişinin içsel kaynaklarına yönelmesini zorlaştırır.
Görünür olmak sağlıklı bir ihtiyaca dayanıyorsa İşlevseldir. Ancak bu ihtiyaç, kişinin kendi değerini ancak başkalarının ilgisiyle ölçmesine neden oluyorsa, görünürlüğün arkasındaki psikolojik süreçleri fark etmek önemlidir.
Yazan: Ceren Uzunali Sipahi
@klinikpsikologcerenuzunali