Yazmak, duygularını düşüncelerini kısacası; kendini anlatmanın en sihirli yoludur.
Hiçbir şey bu kadar ilgimi çekmemişti.Uygulama kısmına geçince diğer etkinliklerden çok sıkıldığımı fark ettim.
Kitaplarla büyüdüğüm için kelimelerin ne kadar güçlü olduğunun farkına vardım.
Yazmak benim için; ilkbaharda açan rengarenk çiçeklere dokunmak, koklamak, o müthiş görüntüye doya doya bakmak gibi geldi.
Kitap okumak baharın kokusunu almak ise; yazmak baharın taa kendisini getirdi bana.
Okuduğumuz kitaplar kurduğumuz cümlelerin gücüne güç katar.
Okumak tek başına yeterli midir peki? Aslında şöyle: Okumak bir puzzle nin parçasıdır.Yani tek başına eksiktir diğer parçalarla bütünleşmeye ihtiyacı vardır.
Gezmek,gözlemlemek ve keşfetmek bize puzzlemızı tamamlamada yardımcı olacaktır. Her an yazmaya hazır halde olmalıyız.
İlham kapımızı çalabilir her an. Neden olmasın? Bunun için bir kalem ve not defteri yeterlidir.
Gökkuşağı tek renk olsaydı belki bu kadar sevmeyecektik.
Onun görsel şöleni bizleri bu kadar cezbederken, tek yönden yazmak da gökkuşağına haksızlık etmek gibidir yeni yeni yazmaya çabalayan ben; yani Miray Kuş.
Her yeni öğrendiğim bilgiyle ve tecrübelerimle yazmaya, hayatıma bakış açıma o gökkuşağını oluşturacağıma inanıyorum.