Hepimizin bu dünyada hedefleri vardır. Peki, sizce hedefe bizi ne yaklaştırır?
İnanmak, başarmanın yarısıdır. Eğer bir şeyi başarmak istiyorsan, şartlar ne olursa olsun o şeye inanman gerekir. Kırılmış bir vazoyu düşünün. O vazonun parçalarını bir araya getirebilmek için bazı kurallarımız vardır. Ve biz o kuralları yerine getirirsek vazoyu tamamlamış oluruz. İşte koyduğumuz hedefe ulaşmaya çalışmak da böyle bir şeydir.
Bazen çaba gösterirsin ama olmaz ve biz bu duruma çoğu zaman kendimizi ikna etmeye çalışırız. Bazen de bazı şeyleri olduğu gibi kabullenmemiz gerekir. Ama hedeflerimiz öyle değildir. Diyelim ki hedefini gerçekleştirdin. O zaman diğer insanlara da yardım edebilirsin.
Bir öğretmeni düşünün. Öğretmek için ne yapar? Önce kendisi öğrenir, sonra elde ettiği bilgileri bizlerle paylaşır.
Unutmamak gerekir ki bazı iyilikler gizli yapılmalıdır. O halde şimdi sıra sende. Kendi tecrübelerinden yola çıkarak zorda kalmış bir arkadaşına nasıl tavsiyeler verebilirsin ve ona yardım etmiş olursun. Senin için zor olan yolu, sen arkadaşın için kolaylaştırdın.
Eminim arkadaşın da bir başka arkadaşı için yolu kolaylaştıracaktır ve bu böyle sürüp gidecektir.
İşte o zaman kolay bir yol ortaya çıkacaktır.
Sence yardım etmek sadece bedenle mi yapılan bir şeydir? Bana sorarsan, hayır. Yardım etmek, sadece bedenle değil, aynı zamanda ruhla ilgili bir şeydir.