Rize güzel bir Karadeniz şehri. Doğası turizm açısından enfes ama bir kusuru var. Konum itibariyle kültür başkentlerine uzak. Yani büyük kültürel organizasyonların yapıldığı Ankara, İstanbul, Konya gibi şehirlere nazaran dezavantajlı. İçinden istediği kadar entelektüel, siyasetçi, iş adamı, düşünür, sinemacı çıkarsın konumu belli. Bu yüzden Rize’de geniş çaplı kültürel bir organizasyon yapılıyorsa bilin ki arkasında ciddi bir emek ve masraf var. Yoksa kaşımıza gözümüze… ah pardon dağımıza denizimize hayran değil bu gelenler.
11-20 Nisan arasında Valiliğimizin ve Belediyemizin himayesinde yapılacak olan 2. Rize Kitap Fuarına günler kala sosyal medyada pek çok çalışma başlatıldı. Gelecek olan yayınevlerini, yazarları, imza günlerini ve söyleşileri heyecanla bekliyoruz.
İstanbul ve Ankara’da yapılan büyük kitap fuarlarının muadili olacak bu fuar dolup taşmalı. Mübarek Ramazan gibi senede bir kez gelen kitap fuarı için şimdiden hazırlığa başlamak lazım. Ne hazırlığı canım, gider, gezer, kitap alır çıkarız demeyin. Binlerce kitabı aynı anda görünce en güzel gülü arayan adam gibi “Daha iyisini bulurum diye diye” fuardan eli boş dönmek ya da hiç okumayacağı kitapları almak da var. O yüzden liste önemli. Bir listeniz olsun. Salatalık, domates, biber, patlıcan… Af buyurun evdeki listeyle karıştı. Almak istediğiniz kitapları bir yere not edin. Eğer bir listeniz yoksa hangi tür kitaplardan hoşlandığınızı tespit edin. Mesela ben oldum olası sevmem polisiye romanları. Gözüm daha çok hikâye ve çocuk kitabı arar. Bizim çocuklar macera kitabı sever. Ufaklık, “Üzerinde dinozor olsun yeter.” diyor. Zaten okuma bilmiyor.
Kitap fuarı gezmek fuar gezmekten öte bir şeydir. Öyle eller cepte gezilmez. Kitapların kapağını açmak, arkasına bakmak, içinden bir miktar okumak gerekir. Hatta sizin yerinizde olsam grup halinde değil tek başıma gezerim fakat çoluk çocuklu olunca bu biraz imkânsız gibi. Siz de ailenizle gelin ama tek gelmeyi de ihmal etmeyin.
Kitap fuarının bir ayağı Milli Eğitimdir. Mutlaka okullar belli periyodlarla buraya getirilmeli fakat sadece gezmek ya da yazar imzası için değil, şöyle bir kenarda öğretmenle öğrencileri sıcak çay ve kitap kokusu eşliğinde, etraftaki hareketliliği seyredip edebiyat sohbetleri yapmalılar. Edebiyat sohbeti ne mi? Siz TRT’deki Yedi Güzel Adam dizisini seyretmediniz galiba. Nedense bu tür diziler numunelik çekilir iki sezon sürer sürmez. Eee, doğaldır tabi, içinde entrika, aldatma, bel aşağı konuşmalar, çarpık ilişkiler, cinsellik yok. Laf lafı açtı, nereden nereye geldim. Dizi mevzusu arkası yarına kalsın biz Rize Kitap Fuarına gelelim.
Ey Ahali!
Duyduk duymadık demeyin
11-20 Nisanı es geçmeyin
Gelin Rize Çay Çarşısı’na
Kitapla çıkın cehaletin karşısına
Alın çoluk çocuğu kitapla buluşturun