Yasemin Özçelik
RİZE- Bülbül, kamuoyunda yankı uyandıran "Asrın Çağrısı" olarak nitelendirilen mektubun içeriğine dikkat çekerek, beklenenin aksine bir af dileme ya da silah bırakma çağrısı yapılmadığını belirtti.
"Demokratik Yollarla Amaçlarımıza Ulaşacağız" Söylemi Tehlikeli
Konuşmasında, silahlı mücadelenin yerini farklı yöntemlere bırakacağı yönündeki ifadelerin ciddi bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Bülbül, bu sürecin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı. Saadet Partisi'nin geçmişte kendisine yöneltilen iftiraların tam tersine, bu tür süreçleri doğru bir perspektifle ele aldığını ifade etti.
Hukuk ve Düşünce Özgürlüğü Üzerine Eleştiriler
Bülbül, Türkiye'de düşünce özgürlüğü konusundaki sorunlara da değinerek, hukuk sisteminin adaletin sağlanması amacıyla kullanılmasının gerekliliğini savundu. Gündemdeki bazı olaylara atıfta bulunarak, sistemin kendi içinde denetim mekanizmasının eksikliğine vurgu yaptı.
"Sistem yürümüyor, çünkü maliyet esaslı hesap yapıldığı için kendi kendini denetleyemiyor" diyen Bülbül, hukuk denetiminin bir baskı aracına dönüştürülmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, yargı süreçlerinde tutukluluğun istisnai bir durum olması gerektiğini belirterek, ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamaların demokratik süreçlere zarar verdiğini dile getirdi.
Hukukun Silah Olarak Kullanılmasına Karşı Çıkış
Bülbül, geçmişte siyasetçilerin ve kamuoyunun birçok konuda özgürce açıklamalar yapabildiğini hatırlatarak, günümüzde hukuki süreçlerin belirli söylemleri baskı altına almak için kullanılmaması gerektiğini ifade etti. "Demokrasi ve düşünce özgürlüğü, hukukun gerçek anlamda adaletin tecelli etmesi için bir mekanizma olarak varlığını sürdürmesiyle mümkündür," dedi.
Toplantı, gündeme dair diğer değerlendirmeler ve Ramazan ayı dolayısıyla yapılan iyi dilek mesajları ile sona erdi.