RİZE HABER
Giriş Tarihi : 30-12-2022 23:19

Rize’de Hürriyetçi Eğitim Sen Rize İl Temsilciği,eğitim çalışanlarının artan enflasyon karşısında eriyen alın güçlerine dikkat çekmek ve kamu çalışanlarının talepleri için basın açıklamasında bulundu.

Rize’de Hürriyetçi Eğitim Sen Rize İl Temsilciği,eğitim çalışanlarının artan enflasyon karşısında eriyen alın güçlerine dikkat çekmek ve kamu çalışanlarının talepleri için basın açıklamasında bulundu.Yapılan basın açıklamasında Rize İl temsilcisi Ebubekir Kamil Bıyık şu açıklamalarda bulundu:

Rize’de Hürriyetçi Eğitim Sen Rize İl Temsilciği,eğitim çalışanlarının artan enflasyon karşısında eriyen alın güçlerine dikkat çekmek ve kamu çalışanlarının talepleri için basın açıklamasında bulundu.

Fikri hür, vicdani hür, irfanı hür, değerli kamu çalışanları; 


Ülkemizde son bir yıl içerisinde, siyasi  iktidarın para politikası, döviz kuru kaynaklı ve enflasyon sebepli artışlar, piyasadaki fiyat dalgalanmaları ve ekonomik hareketler % 200 oranında  zamlara sebep olmuş, alım gücü oldukça düşmüş, memurlar hızla fakirleşmiştir. Memurun artık ülkenin alt gelir grubuna dahil olduğunu bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin NEBATİ kabul etmiş ve fakire vermenin berekete vesile olacağını gözlerimizin içine bakarak, bizlere acıyarak söylemiştir. Bakanın, kamu çalışanlarının ekonomik çıkmazda olduğunu itiraf  eden bu söylemleri  doğrudur. Ülkedeki gerçek enflasyonla, çalışanların alım gücünün ne kadar düştüğü açıktır. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam sürmek  için çalışanların yeterli ücreti alarak çalışmaları bir haktır ve ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir kamu çalışanının, görevini sağlıklı şekilde yapabilmesi mümkün değildir. Tüm çalışanların maaşlarının  yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasına ilişkin düzenlemeler acilen yapılmalıdır. 
Açlık sınırına yakın bir gelire sahip olan memurların, maaşlarına minimum asgari ücretliler için yapılan son artış oranındaki zammın yapılması  zorunluluktur. 2022 yılında asgari ücret ve kamu çalışanlarına yapılan zamlarla memurların maaşları ile asgari ücretli maaşları eşitlenmiştir. Günlük gelen piyasa zamları ortada iken 2023 yılı Ocak ayı için memur aylıklarına % 8 artış gelecek olması memurların alım gücüne katkı sunmaz, bu nedenle insani bir zam oranı mecburidir.
Ayrıca memur maaşlarındaki gelir vergisi % 15’e sabitlenmeli en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. İşveren, patronlara her türlü vergi affı ve indirimini uygularken, ülkenin vergi yükünün memurun sırtına bindirilmesini kabul etmiyoruz ve uyarıyoruz, vergi dilimi adaletsizliğine derhal son verilmelidir. Açlık sınırında maaş geçim maaşıdır, gelir olarak görülemez ve bu maaşın vergisi ilerleyen dönemde %0 olmalıdır.
İşveren, komediye dönen 3600 ek gösterge düzenlemesini öncelikli olarak gözden geçirmelidir. İşveren, sarı sendikalarla % 2 sendikal baraj garabetine harcadığı zamandan daha fazlasını kamu çalışanlarının problemlerine ayırmalıdır. İş veren ve sarı sendikaların önceliği siyaseti dizayn etmek ve kendileri dışında ki sendikalara hile kurgulamak değildir. 1.Dereceden emekli olabilecek tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge düzenlemesi muhakkak yapılmalıdır. 
Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm çalışanlara giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı, bir paket çocuk bezi dahi alınamayan çocuk yardımı ve ile yardımı tutarları iyileştirilmelidir. 
Görünen köy kılavuz istemez . Enflasyonun TÜİK’in mucizevi hesaplamaları dışında dizginlenemeyeceği açıktır. Asgari ücret artışı hesaplara yatmadan, zamları raflara yansımıştır. Bu nedenle enflasyon farkı çalışanlara aylık olarak ödenmelidir. 
Bir yıldır bizim söylemekten usandığımız, çalışanlarının gayet açık talepleri biran önce hayata geçirilmelidir. Bir kez daha hatırlatırız ki;

1.Ek ders ücretleri 2023 yılı ocak ayında %100 oranında artırılmalıdır. Ayrıca ders saatleri dışında yapılan her türlü kurs için ödenen ücretler de iki katına çıkarılmalıdır. Eşit işe eşit ücret sadece lafta bir icraat ve söylem olmaktan kurtarılmalıdır.
2. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği bir maaş tutarında her yıl Eylül ayında tüm eğitim çalışanlarına eşit olarak ödenmelidir.
3. Destekleme ve yetiştirme kursları tüm branşlarda ve tüm okul türlerinde açılmalıdır. 
4. Görevli personelin yol ve yemek parasını dahi karşılamayan sınav ücretleri artırılmalıdır.
5. ÖMK herkesi kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmeli, öğretmenlik mesleğine yakışır bir şekilde içeriği zenginleştirilmeli,  KBS’ye giremeyen veya girmeyi tercih etmeyen öğretmenlerin maddi koşulları göz ardı edilmemelidir.
6.Hiç bir ek ödemesi olmayan, bazılarının ikiden fazla üniversite mezunu olduğu, birimlerin tüm sorumluluğu üzerinde olan yönetici pozisyonundaki kamu şeflerinin hakları acilen verilmelidir.

Hürriyetçi Eğitim-Sen olarak; yeni vaatlerden ziyade, haklarımızın korunmasını ve kayıplarımızın telafi edilmesini  istiyoruz. İşverenimiz olan devletin; adil olduğunu, işçisi, emeklisi  ve memuruna eşit değer verdiğini düşünüyor ve ayrım yapmayacağına inanıp, memurları açlık sınırındaki bir maaş ve gelire mahkum etmeyeceğini ümit ediyoruz. Bu taleplerimizin yerine getirilmesi için, Hürriyetçi Eğitim Sen kamu çalışanlarının içine düşürüldüğü asgari sefalete azami isyan dönemini başlatmıştır. Aslında bizler zam istemiyoruz, alım gücümüzü geri istiyoruz.

Hakkımız olan maaşın verildiği zamana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kamu çalışanlarına sunulan haklar dünya standartlarına ulaştırılıncaya kadar mücadeleye ve iş bırakma dahil her türlü meşru eylemi yapmaya kararlıyız.
HAKLIYIZ, DURMAYACAĞIZ, VAZGEÇMEYECEĞİZ. 
‘’HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN, SENDİKADIR.’’


Hürriyetçi Eğitim-Sen Yönetim Kurulu

 

Haber:Yasemin Özçelik
 

YASEMİN ÖZÇELİKYASEMİN ÖZÇELİK

YASEMİN ÖZEÇLİK