Gaziantep Valisi Kemal Çeber, 16 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Ömer Talha Erdoğan için duygusal bir taziye mesajı yayımladı.
Mesajda, Vali Çeber, Ömer ile arasındaki yakın ilişkiyi ve onun saf, temiz, merhametli ve adam gibi bir insan olduğunu anlattı. Rize'nin temizliğinin ve saflığının simgesi olduğunu da ekledi.
Çeber, Ömer'in Rize'den vedası dahil hiçbir özel gününde onu yalnız bırakmadığını ve son isteğinin mahalledeki parkın genişletilip zenginleştirilmesi olduğunu da paylaştı. Bu isteği yerine getirmek için Rahmi Başkan'la görüştüğünü ve parkın Ömer'in istediği gibi güzelleştirileceğini belirtti.
Çeber, Ömer'in son gözlük alışverişini ve dondurma için 3 kilo verme sözünü de anlattı. Onun her zaman tebessüm ettirebilme kabiliyetine sahip olduğunu ve cennette de karşılaşacaklarından emin olduğunu ifade etti.
Mesajın sonunda Çeber, Rize'ye Ömer'i kucakladığı ve ona mutlu bir 16 yıl yaşattığı için teşekkür etti ve hep birlikte Ömer için Fatiha okunmasını istediği “Adamım Ömer” başlıklı taziye mesajında şunları kaydetti:
“ADAMIM ÖMER
(Ben)-Adamııııııımmmmm nasılsın:)
(Ömer) -İyi ya, öyle işte, ne zaman geleceksin bizim kursa, eve…
(Ben) -Geliriz adamım sen emret gel bi sarılalım…
Çok ciddiyizdir, delikanlıyızdır, gözlük düzeltilir, mesafeli bir şekilde kucaklanır…
İnsan sıfatında bir melekti, dünyaya emanetti, saflığı, temizliği, merhameti, adamlığı temsil etti, göçtü gitti Ömer.
Bana göre Rize’min temizliğinin, saflığının simgelerindendi Ömer. Rize onu O Rizeyi çok severdi. Başka bir kentte Rizede olduğu kadar mutlu olurmuydu? Hiç sanmıyorum… Onun özellikleri ile şehrin özellikleri çok iyi örtüşüyordu. Herkes ona o kadar normal davranıyordu ki, Ömer de kendini hiç farklı hissetmiyordu. Zaten ne farkı vardı ki, tertemiz olmaktan, içi dışı bir olmaktan, doğal olmaktan ve biraz da tombul olmaktan başka. Ama benim güzel Rize’m herkesi her haliyle kabul ettiği gibi Ömer’i de tüm sıcaklığıyla sığdırmıştı içine…
Rize’den veda gecem dahil hiçbir özel günümde beni yalnız bırakmadı Ömerim. Onu önce kuran kursunda sonra evinde ziyaret ettiğimde, benden son isteği mahallede çocukların oynadığı parkın biraz genişletilip zenginleştirilmesi idi. Hemen oradan sevgili dostum Rahmi başkanımızı arayıp Ömer’le görüştürmüştüm. Rahmi amcası ne gerekiyorsa yaparız Ömer demişti.. Ömer kendin için hiçbir şey istemiyorsun derdim, benim her şeyim tamam derdi.
En son göz kontrollerini yaptırıp gözlüklerini değiştirmiştik Ömer’in. Sevincini hatırlıyorum, eşim Neslihan teyzesi ile pazarlığı vardı. Vereceği ilk 3 kilo için dondurma yiyecektik verdiği her kiloda hediyelerimiz olacaktı. Ama işte o tombul bir melekti, öyle güzeldi, o güzellikle de göçtü gitti…
Biraz önce babası Aziz hoca ile görüştüm baş sağlığı diledim. Sürekli sizi sorar, nasıl görüşürüm, görüşmem lazım derdi deyince içim burkuldu keşke görüşebilseydik.
Dua kapılarımız olan böyle melekler çoktur etrafımızda, aslında onların dünyayla çok işleri de yok, misafirliklerini tamamlayıp gidiyorlar. Allahın emanetleri onlar, bulmak, ilgilenmek, değerlerini bilmek ve dualarını almak lazım.
Ah be Ömer ne güzel günde rahmetli oldun. İçim çok buruk ama her nasılsa tebessüm ederek yazıyorum bunları. Çünkü senin en büyük özelliğin sanıyorum herkese tebessüm ettirebilme kabiliyetindi…
İnşallah cennette görürüm seni, senin orada olacağından şüphem yok ama inşallah Rabbim bize de nasip eder. Ailen, sevdiklerin ve doyamadıklarınla cennette buluşursunuz…
Ve teşekkürler Rize’m. Ömer’i tüm sıcaklığın ile kucakladığın ve ona bu kısa ömründe mutlu bir 16 yıl yaşattığın için…
Ve şimdi hep beraber gönlümüzün en derininden Ömer Talha’mız için bir Fatiha daha okuyalım. El-Fatiha…”
